top of page

Alışveriş Bağımlılığında Buz Dağının Görülmeyen Tarafı: Psikolojik Faktörler



Alışveriş Bağımlılığında Buz Dağının Görülmeyen Tarafı: Psikolojik Faktörler
Alışveriş Bağımlılığında Buz Dağının Görülmeyen Tarafı: Psikolojik Faktörler



En son ne zaman alışveriş yaptınız? Peki yapmış olduğunuz alışveriş gerçekten ihtiyaçlarınıza yönelik miydi? İlk soruyu hızlıca cevaplayabiliyorken ikinci soru sizi düşündürüyorsa belki de bu yazı tam size göredir. İhtiyacınız olmasa da sosyal medyada gezinirken karşılaştığınız bir trend veya bir arkadaş tavsiyesiyle, aslında ihtiyaç duymadığınız ürünleri almanız gerektiğini düşündüyseniz ve bu düşünceye odaklanarak yaptığınız her alışverişte öncelikle iyi hissetmiş olsanız da, sonrasında borçlar ve pişmanlık hissiyle karşılaşmanız mümkün olabilir.

Bu yazıda alışveriş alışkanlıklarımızın altında yatan psikolojik faktörleri inceleyeceğiz. Gerçekten ihtiyacınız olanı almak ile bizi psikolojik olarak rahatlatan hatta belki de bir dürtü sonucu yapılan alışveriş arasında ne gibi farklar var? Dürtü sonucu gerçekleştirilen alışverişin olası etkileri nelerdir? Gelin bu soruları birlikte keşfedelim, keyifli okumalar!


Alışveriş Bağımlılığı Nedir?

Alışveriş bağımlılığı öncelikle Alman psikiyatrist Emil Kraepelin tarafından 1915'de ortaya atılmış olup "oniomania" kavramı ile ifade edilmektedir. Alışveriş bağımlılığında ürünü elde etmekten ziyade o alışverişi yapmış olmak haz kaynağıdır (Weinstein ve Lejoyeux, 2010). Ayrıca bu davranış dürtülere bağlı davranışsal bir bağımlılık olarak tanımlanmaktadır (Hollander, 2006).


Alışveriş Bağımlılığı: Duygusal Dürtülerden Borçlara

Alışveriş bağımlılığına sahip bireylerde genel olarak düşük benlik saygısı, depresyon ve kaygı gibi bozukluklar, can sıkıntısı, düşük yaşam doyumu, mutsuzluk gibi duygu ve düşünceler görülmektedir. Kişinin olumsuz bir durum, duygu ve düşünce sonrasında da bu davranışı savunma amaçlı kullandığı da görülmektedir. Ayrıca psikiyatrik bozukluklar ve çevresel faktörler de bu bağımlılığın gerçekleşmesinde etkilidir. Kredi kartının hızlı ve pratik olması ve bunun yanında da sanki kişinin kendi parasını harcamıyormuş gibi hissettirmesi bu bağımlılığa yönelik davranışları arttırmaktadır.

Alışveriş bağımlılığı, e-ticaret platformlarında çevrim içi olarak da gelişebilmektedir. Kişiler, internette ve sosyal medyada vakit geçirdikçe karşılaştıkları reklamlar ve öneriler, çevrim içi alışveriş bağımlılığını artıran önemli bir etken haline gelir. E-ticaret sitelerindeki kolay ve hızlı alışveriş süreçleri, özellikle kaydedilmiş kredi kartı bilgileri gibi pratik ödeme yöntemleriyle, kişilerin istenmeyen alışveriş davranışlarını daha da arttırmaktadır. Bu durum, dürtülerine yenik düşen ve aslında ihtiyaç duymadıkları birçok ürünü kontrolsüz bir şekilde satın almalarına yol açabilir. Ek olarak, sosyal medyada ve e-ticaret platformlarında ürün hakkında yapılan yorumlar, geri bildirimler ve paylaşımlar da kişilerin ürün seçimi, satın alma davranışı gibi pek çok durumda etkilidir.

Bu kişilerde genel olarak yeni bir ürünü satın almakla yaratmış oldukları kimlikten tatmin olma, yüksek statülü bir grubun üyesi gibi hissetme gibi ihtiyaçlarına yönelik hizmet ettiği gözlemlenmektedir. Bu bağımlılık sonucu kişiler normalde satın almayacakları ürünleri alabilir ve böylelikle ödemekte zorlanacakları borçlarla yüzleşebilir ve pişmanlık duygusu içinde olabilirler.



Alışveriş Bağımlılığı Döngüsü: Tatmin Arayışından Pişmanlığa

Alışveriş bağımlılığı, genellikle olumsuz bir durum veya duygunun ardından, kişinin gerçeklerden kaçma arzusuyla alışverişe yönelmesiyle başlar. Bu süreç, anlık tatmin ve kısa süreli mutluluk sağlasa da, sonrasında finansal bozulma ile sonuçlanan bir döngü oluşturur.


Kompülsif Satın Alma: Satın alma isteğinin oluşması ve bastırılamaması sonucu gerçekleşir. Kişi bu isteğe kendini kaptırmasıyla alıveriş davranışını gerçekleştirir. Satın alma işlemi esnasında kişi kendini oldukça iyi hisseder, rahatlama duygusu görülür. Sonraki süreçte ise pişmanlık, huzursuzluk ve mutsuzluk gibi istenmeyen duygular görülmektedir.

Kompülsif satın alma davranışını gösteren kişilerde en sık görülen psikiyatrik hastalık depresyondur. Yapılan bir çalışmada zorunlu satın alımı gerçekleştiren kişilerin %70'inin bu davranış bozukluğunu göstermeden önce depresyon durumlarını bildirdikleri bulunmuştur (Mc Elroy ve ark., 1994). Ayrıca bu bağımlılığa sahip kişilerde anksiyete, OKB gibi bozukluklar da gözlemlenmiştir.



Kısacası bu yazıda kişilerin alışveriş bağımlılığı geliştirmelerinin dürtülere bağlı davranışsal bir bağımlılık olduğu ve genellikle düşük benlik saygısı, az seviyede yaşam doyumu, mutsuzluk, iyi hissetmeme gibi faktörlere bağlı olarak geliştiği gözlemlenmiştir. Alışveriş bağımlılığında kişilerin haz duygusu genellikle satın aldıkları ürüne sahip olmaktan ziyade o ürünü satın alma işleminin yarattığı haz duygusuyla oluştuğu görülmektedir. Ancak kişilerin kontrolsüzce gerçekleştirdiği alışverişler sonucu oluşan borçlarla hazzın yerine pişmanlık ve umutsuzluk duyguları geçmektedir. Bu kişilerde bağımlılık sonucu olumsuz duygular artarken aile içi dinamiklerinde, sosyal ilişkilerinde ve finansal durumlarında istenmeyen sonuçlar görülmektedir. Ayrıca, ilk etapta haz duygusu uyandırdığından içinden çıkması zor bir döngü oluşur ve profesyonel bir destek alınması önerilir. Siz de kendinizde veya çevrenizde alışveriş bağımlılığını gözlemlediyseniz Karşıyaka, İzmir'de bulunan Altuğ Psikolojik ve Danışmanlık Merkezi'nde ücretsiz ön görüşme seanslarından yararlanabilirsiniz.


Nisa Özaltun

Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Öğrencisi



Kaynakça

Arıduru Ayazoğlu, B., Aksu, M., Ünübol, H., Hızlı Sayar, G. (2019). “Alışveriş Bağımlılığı”. Etkileşim. 4. 44-64.


Hollander, E. ve Allen, A. (2006). “Is Compulsive Buying a Real Disorder, and Is It Really Compulsive?”. American Journal of Psychiatry. 163(10). 1670-1672.


McElroy, S. L., Keck, P. E., Pope, H. G., Smith, J. M., Strakowski, S. M. (1994). “Com pulsive Buying: A Report of 20 Cases”. Journal of Clinical Psychiatry. 55(6). 242-248.


Weinstein, A. ve Lejoyeux, M. (2010). “Internet Addiction or Excessive Internet Use”. The American Journal of Drug and Alcohol Abuse. 36(5). 277-283.





































Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page