Akran zorbalığı, özellikle okul çağındaki çocuklarda gözlemlenmektedir. Psikolojik, fiziksel, sözlü veya siber yollardan uygulanan zorbalık, maruz kalan çocuk üzerinde olduğu kadar uygulayan çocuk üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Zorbalık, çocukların ve gençlerin gelişim sürecindeki hassas duygusal yapısını hedef alır. Bu durum, özgüven kaybından akademik başarısızlığa, sosyal izolasyondan uzun vadeli psikolojik travmalara kadar uzanan pek çok olumsuz sonucu beraberinde getirir.
Akran Zorbalığı Nedir?
Akran zorbalığı, benzer yaş ve güç seviyelerinde olan bireylerin, bir diğer çocuğa kasıtlı olarak zarar vermek amacıyla fiziksel, sözel, sosyal ya da dijital yollarla sürekli ve tekrarlayan şekilde olumsuz davranışlar sergilemesidir. Bu durum, genellikle bir ilişkideki güç dengesizliğinden kaynaklanır ve bireyin başkalarını olumsuz etkileyerek kendini öne çıkarma çabasıyla dışlama, alay etme ya da zarar verme şeklinde ortaya çıkar. Zorbalığın temel özellikleri, güç dengesizliğinin sömürülmesi, davranışların süreklilik göstermesi ve hedef alınan kişinin duygusal, psikolojik ya da fiziksel sağlığını tehdit etmesidir. Akran zorbalığı, her yaşta görülebilen bir davranış biçimidir ve anaokulundan liseye kadar her eğitim seviyesinde rastlanabilir. Küçük yaşlardan ergenlik dönemine kadar farklı gruplarda ortaya çıkabilen bu durum, çocuklarda özgüven eksikliği, yetersizlik duygusu gibi olumsuz etkiler yaratabilir ve bunun sonucunda dışlanma, alaya alınma ya da okuldan uzaklaşma gibi davranışlar gözlemlenebilir.
Zorbalık Türleri Nelerdir?
Fiziksel Zorbalık: Kişiye fiziksel zarar verme amacı taşır. İtme, vurma, tekme atma, saçını çekme, eşyalarını çalma gibi davranışlardır.
Sözlü Zorbalık: Herhangi bir fiziksel temasta bulunmadan alay etme, küfür etme, tehditte bulunma gibi sözlü yapılan zorbalıktır.
Sosyal Zorbalık (dışlama): Çocuğu sosyal çevresinden izole etme, başkalarını aleyhine kışkırtma gibi çocuğun sosyal ilişkilerini zayıflatan davranışlar içerir.
Siber Zorbalık: Sosyal medya araçları vasıtası ile hakaret, iftira, tehdit gibi zorbalıkların internet üzerinden yapılmasıdır.
Okul Öncesi Çocuklarda Akran Zorbalığı
Okul öncesi dönemde, çocukların sosyal etkileşim becerileri hızlı bir şekilde gelişim gösterirken, akranlarıyla kurdukları ilişkiler bu süreçte büyük bir önem taşır ancak, bu dönemde çocuklar henüz empati, problem çözme ve duygusal düzenleme gibi temel sosyal becerileri tam olarak kazanmadıklarından, akran zorbalığına benzer davranışlar sergileyebilirler. Okul öncesi dönemde akran zorbalığı, sıklıkla dışlama, alay etme, oyunlara dahil etmeme ya da fiziksel müdahaleler (örneğin, itme, vurma) gibi davranışlarla kendini gösterir. Bu davranışlar, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Çünkü bu yaşta çocuklar, bilişsel gelişimlerinin doğası gereği, başkalarının perspektifini anlamakta zorlanabilir ve sosyal kuralları tam olarak kavrayamayabilir. Bu dönemde görülen zorbalık davranışlarının en dikkat çekici özelliği, çocukların genellikle kasıtlı olarak zarar verme amacı taşımamasıdır. Davranışlar, çoğunlukla gelişimsel sürecin doğal bir yansıması olarak ortaya çıkar ve empati, paylaşma ya da sabırlı olma gibi beceriler henüz yeterince gelişmediği için çocuklar uygun sosyal tepkiler vermekte zorlanabilir. Bununla birlikte, bu tür davranışların erken fark edilmesi ve doğru bir şekilde yönlendirilmesi hem bireysel hem de grup dinamikleri açısından kritik bir öneme sahiptir.
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu süreçteki rolü oldukça belirleyicidir. Çocuklara duygusal farkındalık kazandırmak, başkalarının duygularını anlamalarını desteklemek ve olumlu sosyal etkileşimleri modellemek, zorbalık davranışlarının azalmasında önemli bir etkendir. Örneğin, çocuklara empati becerisi kazandırmak için hikaye anlatımı, grup etkinlikleri gibi yöntemler kullanılabilir. Öğretmenlerin, sınıf ortamında iş birliğini ve dahil olmayı teşvik eden stratejiler geliştirmesi, dışlayıcı ya da saldırgan davranışların önlenmesine yardımcı olabilir.
Ayrıca, bu dönemde akran zorbalığına yönelik müdahalelerin yalnızca çocuğun davranışını düzeltmekle sınırlı kalmaması, aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkisinde sağlıklı bir bağ kurulmasını desteklemesi gerekir. Çocuklar, bu dönemde ebeveynlerinden aldıkları duygusal güven ve rehberlik sayesinde sosyal ilişkilerinde daha sağlıklı tepkiler verebilirler. Erken yaşta zorbalık davranışlarına müdahale edilmesi, çocukların ilerleyen yaşam evrelerinde daha sağlıklı sosyal becerilere ve pozitif ilişkiler kurma kapasitesine sahip olmalarına olanak tanır.
Ergenlik Döneminde Akran Zorbalığı
Ergenlik dönemi, çocukların kimlik gelişim süreçlerini deneyimledikleri, sosyal çevrelerinde kabul görmek ve kendilerini ifade etmek için çeşitli yollar aradıkları bir gelişim dönemidir. Bu dönemde akran zorbalığı, genellikle fiziksel saldırılardan ziyade sözel hakaretler, alaycı ifadeler, küçük düşürücü yorumlar ve dedikodu gibi psikolojik baskı içeren davranışlar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, dışlama ve izolasyon, ergenler arasında yaygın bir zorbalık biçimi olarak dikkat çeker. Bu tür davranışlar, zorbalığa maruz kalan bireylerde yetersizlik, değersizlik ve sevilmeme gibi duyguların gelişmesine yol açarken, zorbalık yapan bireyler için ise güç ve kontrol duygularını pekiştirmektedir.
Zorbalığa maruz kalan ergenler genellikle daha içine kapanık, sosyal etkileşimlerden çekinen veya yalnız vakit geçirmeyi tercih eden bireylerdir. Bu durum, akran zorbalığının sadece bireysel değil, aynı zamanda grup dinamikleri üzerinden de değerlendirildiği karmaşık bir sosyal süreç olduğunu göstermektedir. Ergenlikte zorbalık davranışlarının altında yatan nedenler, bireyin benlik saygısını artırma çabası, grup içindeki statüsünü yükseltme isteği ya da kendine yönelik olumsuz duyguları başkalarına yansıtma eğilimi olabilir. Bu bağlamda, ergenlerde akran zorbalığının önlenmesi ve bu davranışlara erken müdahale edilmesi, yalnızca bireysel psikolojik iyilik hali için değil, aynı zamanda sağlıklı sosyal ilişkilerin geliştirilmesi açısından da büyük önem taşır. Ebeveynler, öğretmenler ve akranlar arasında empati, anlayış ve açık iletişimi teşvik eden yaklaşımlar, zorbalık döngüsünü kırmada etkili bir rol oynayabilir.
Peki güçlü hissetmenin dışında bir çocuk neden zorbalık davranışı gösterir?
Kendini çevresine ispatlamak isteyebilir.
Ailesi tarafından yeterince dikkate alınmayan bir çocuk, arkadaşları arasında fark edilmek ve üstün bir konuma gelmek için zorbalık davranışlarına yönelebilir.
Zorbalık uyguladığı akranına karşı kıskançlık duygusu beslediği için yapabilir.
Akranının bu davranışları hak ettiğini düşünebilir.
Aynı zamanda araştırmalar ergenlikte hem psikolojik hem fiziksel olarak hızlı bir değişim, sosyal ilişkiler, ebeveyn tutumları, bireysel özellikler gibi etmenlerin de zorbalık eğilimini etkileyen etmenler olduğunu belirtmiştir.
Akran Zorbalığına Karşı Ebeveyn Olarak Neler Yapabilirsiniz?
Akran zorbalığı, çocukların gelişim süreçlerinde önemli ve karmaşık bir sorundur. Hem zorbalığa uğrayan çocuğun hem de zorbalık yapan çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerinde derin etkiler bırakabilir. Eğer çocuğunuzda zorbalık belirtisi gözlemlediyseniz, ilk adım olarak bu durumu ciddiyetle ele almak ve empatik bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Çocuğunuzun duygusal durumu, hissettikleri ve düşündükleri üzerinde derinlemesine bir anlayış geliştirmek, ona kendini değerli hissettirecek bir ortam sunacaktır. Duygularını ifade etmesine fırsat tanımak, çocuk için güvenli bir alan oluşturmak ve onu dinlemek bu süreçte çok önemlidir.
Zorbalık davranışı sergileyen çocuklarla da aynı özenle yaklaşılmalıdır. Zorbalık, bahsettiğimiz gibi çoğu zaman, alt düzeydeki duygusal veya psikolojik zorlukların bir yansımasıdır. Bu nedenle, zorbalık yapan çocukla da dikkatlice konuşulmalı, davranışlarının arkasındaki içsel ve çevresel faktörler anlaşılmaya çalışılmalıdır. Bu noktada, zorbalık yapan veya zorbalığa maruz kalan çocuklar için empati, sağlıklı ilişki becerileri ve duygusal düzenleme konularında bir uzmandan yardım almak, hem onların psikolojik iyilik halleri için önemli bir adım olacaktır hem de gelecekte benzer olumsuz davranışları önlemelerine yardımcı olabilir. Uzman desteği, çocukların duygusal dünyalarını daha iyi anlamalarını, sağlıklı sosyal etkileşimler kurmalarını ve zorbalığa karşı daha dirençli hale gelmelerini sağlayacaktır.
Ceren GÖLE
Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Öğrencisi
Comentarios