Erteleme, çoğumuzun hayat rutininde farkında olmadan alışkanlık haline getirdiği bir davranış biçimidir. Yapılması gereken işleri geciktirmek, son ana bırakmak ya da tamamen kaçınmak, erteleme davranışının en yaygın örnekleridir. “Sonra yaparım” veya “Birazdan başlarım” dediğimizde, o “sonra” ya da “birazdan” ne yazık ki çoğu zaman hiç gelmeyebilir. Bu durum yüzeyde tembellik gibi görünse de aslında çok daha karmaşık bir sorundur.
Peki bu erteleme davranışını neden yapıyoruz?
1)Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçi insanlar yapmaları gereken işi en iyi şekilde nasıl yapabilirim sorusuna yanıt aramaktan işe bir türlü başlayamayabilirler. Mükemmeliyetçilikten kaynaklanan erteleme, sonunda mükemmele ulaşmayı engelleyen bir döngü haline gelir.
2)Kaygı ve korku: Yaptığı işin beğenilmeme korkusu, başarısız olma düşüncesi kaygıya yer açarak davranışı ertelemeye neden olabilir.
3)Zaman Yönetimi Becerileri Sorunu: Yapılması gereken işleri belli bir sıraya koymakta güçlük çekmek ve zamanı etkili bir şekilde ayarlayamamak erteleme davranışına itebilir.
4)Tükenmişlik: Yoğun iş temposunda çok yorgun hisseden kişilere işlerini daha sonraya bırakmak cazip gelebilmektedir.
5) Görev Zorluğu: Karmaşık ve zor bir işle uğraşacak olmak kişinin gözünde büyüyüp başlamakta zorluk çekmesine neden olabilmektedir.
6)Otorite: Bazı kişiler zorunlu olduğu işleri yapmaktan kaçınmaya meyillidir. Üstlerinde hissettikleri baskı ve otorite yapmaları gereken işi ertelemelerine neden olabilmektedir.
Erteleyerek o an için rahatladığınızı düşünseniz bile, uzun vadede kendinize daha büyük zorluklar hazırladığınızı fark edemeyebilirsiniz. İşler son ana biriktiğinde stres altında, sıkılarak ve söylenerek çalışmak hem iş kalitenizi düşürür hem de motivasyonunuzu kırar. Böyle bir durumda ortaya çıkan sonuç, sizin gerçek potansiyelinizi yansıtmaz ve tatminsizlik hissiyle motivasyonunuzu kaybetmeye başlarsınız. Bir işe başlamadan önce motive olmayı beklemek sadece işi daha da ertelemenize neden olur. Zihninizi toparlayıp konsantre olmak isteyebilirsiniz, ancak motivasyon çoğu zaman başlamakla gelir. Başladığınızda ilerleme kaydedip başarılı sonuçlar aldıkça, kendinizi daha iyi hissederek motivasyonunuzu güçlendirebilirsiniz.
Erteleme davranışı sadece iş hayatında değil, sosyal ve özel yaşamda da kendini gösterebilir. Örneğin, arkadaşlarla buluşmayı, alışverişe çıkmayı, spora gitmeyi, diyet yapmayı ya da temizlik yapmayı ertelemek sıkça görülen durumlardır. Bu tür ertelemeler, sosyal hayatta ikili ilişkilerin zarar görmesine yol açarken, bireysel hayatta da özsaygının azalmasına neden olabilir. Çünkü başlanmayan ya da tamamlanmayan işler, kişide yetersizlik ya da başarısızlık hissi uyandırabilir. O zaman erteleme davranışıyla başa çıkmak için daha fazla ertelemeden “Neler yapabiliriz?” derseniz:
1) 5 Dakika Kuralı: Yapmanız gereken işe 5 dakika yapmak üzere başlayın. Devamının geldiğini fark edeceksiniz.
2) İşi bölümlere ayırmak: Büyük ve karmaşık bir işle uğraşmanız gerektiği zaman günlere veya saatlere bölerek yavaş yavaş ilerleyebilirsiniz. Başlangıcın kolay olması harekete geçme isteğinizi artırabilir.
3) Planlama Yapmak: Gün içinde yapmanız gereken birçok iş varsa onları sıraya koymak kafanızdaki karmaşıklığı ve yükü gidermeye katkı sağlayacaktır.
4) Ödüllendirmek: Yapmanız gereken işi bitirdiğinizde ya da belirlediğiniz kısmı bitirdikten sonra kendinize ufak bir ödül vererek motivasyon artırabilirsiniz.
5) Dış uyaranları azaltmak: Erteleme davranışı genelde dikkat dağıtan unsurlarla daha da artar. Telefona gelen bildirimler, gürültülü ortam gibi unsurlar işe odaklanmayı zorlaştırabilir.
Erteleme davranışı bir alışkanlıktır ve bu alışkanlığı değiştirmek herkes için kolay olmayabilir. Yukarıda bahsettiğimiz yöntemlerden size en uygun olanıyla işlerinize başlamayı deneyebilirsiniz. Bu süreçte sabırlı olmak ve kendinize fazla yüklenmemek oldukça önemlidir. Eğer zorlandığınızı hissederseniz, İzmir Karşıyaka’da bulunan ofisimiz Altuğ Psikoloji ’de uzman desteğiyle size uygun yöntemlerle adım adım ilerlemenize yardımcı olabiliriz.
Psikoloji Öğrencisi
Ceren Göle
Comments