top of page
Yazarın fotoğrafıAltuğ Psikoloji

Jostein Gaarder ve Sofinin Dünyası





Jostein Gaarder Kimdir?


Jostein Gaarder, 8 Agustos 1952'de Norveç'in Oslo kentinde doğdu. Eğitim hayatı boyunca edebiyat ve teolojiye ilgi duydu ve Bergen Üniversitesi'nde bu alanlarda eğitim gördü. Gaarder, bir süre lise öğretmenliği yaptıktan sonra tam zamanlı bir yazar olmaya karar verdi. Yazarlık kariyerinin başlangıcında çocuk kitapları ve kısa hikayeler yazdı ancak asıl uluslararası şöhretini 1991 yılında yayımlanan Sofinin Dünyası (Sophie's World) adlı romanıyla kazandı.

Gaarder'in eserlerinde genellikle felsefi soruların ve etik meselelerin kurgusal hikayelerle harmanlandığı görülür. İnsanın varoluşu, evrenin doğası ve bireysel anlam arayışlar, eserlerinin temel temasını oluşturur. Sofinin Dünyası dışında, Appelsinpiken (Portakal Kız) ve I et speil, i en gåte (Bir Ayna İçinde Bir Bulmaca) gibi kitaplarıyla da tanınır.

Gaarder, yazarlığı boyunca çocukların ve gençlerin felsefi düşünmeye yönlendirilmesine büyük önem vermiştir. Bunun yanı sıra çevre sorunları ve insan hakları gibi konularda da aktif bir savunucudur.


Sofinin Dünyası'na Giriş


Sofinin Dünyası bir roman ve bir felsefe ders kitabının benzersiz bir karışımıdır. Hikaye, 14 yaşındaki Sofi Amundsen'in posta kutusunda gizemli mektuplar bulmasıyla başlar. Bu mektuplar, Alberto Knox adında bir filozoftan gelmektedir ve Sofi'ye felsefenin temel sorularını tanıtır. İlk sorular "Sen kimsin?" ve "Dünya nereden geliyor?" gibi insanı derin düşüncelere sevk eden temel konulardır.


Roman, iki paralel anlatımla ilerler:

  1. Sofi ve Alberto'nun Felsefi Yolculuğu: Sofi, Alberto'nun rehberliğinde felsefe tarihine bir yolculuğa çıkar. Antik Yunan'dan modern zamanlara kadar; Platon, Aristoteles, Descartes, Kant, Hegel ve Nietzsche gibi filozofların düşüncelerini öğrenir.

  2. Hikayenin Metafizik Boyutu: Sofi ve Alberto, gerçeklik konusunu sorgularken kendilerinin aslında bir romanın karakterleri olduklarını keşfeder. Yazar olan Albert Knag, bu karakterlerin yaratıcısıdır ve kendi kızı Hilde'ye bir doğum günü hediyesi olarak hikayeyi yazmıştır.


Kitap boyunca felsefe tarihinin bütün ana noktaları, basit ve anlaşılabilir bir dille açıklanmıştır. Ancak romanın kurgusal boyutu, okuyuculara felsefi düşüncenin sadece teorik bir alan olmadığını ve herkesin kendi varoluşunu sorgulaması gerektiğini anlatır.






Kitaba Bakış


Kitap, 15 yaşına basmak üzere olan Sofie Amundsen’in posta kutusunda "Kimsin sen?" yazılı bir not bulmasıyla başlar. Bu gizemli not, Sofie’yi felsefi bir yolculuğa sürükler. Yolculuk sırasında Sofie, filozof Alberto Knox ile tanışır ve onun rehberliğinde felsefe tarihine adım atar. Eski mitlerden başlayarak doğa filozofları, Sokrates, Platon, Aristoteles ve modern filozoflara kadar uzanan bu süreçte Sofie, hayatı ve evreni sorgulamaya başlar.


Hikaye ilerledikçe Sofie ve Alberto’nun aslında Hilde adında bir kızın babası Binbaşı Albert Knag tarafından yazılmış bir kitabın karakterleri olduğu ortaya çıkar. Binbaşı, Lübnan’dan Hilde’ye doğum günü hediyesi olarak bir kitap yazmıştır. Hilde, babasının kendisi için yazdığı kitabı büyük bir merakla okur ve hızla bitirmeye çalışır. Ancak hikayedeki Sofie ve Alberto'nun, babasının eseriyle sınırlı bir dünya içinde sıkışıp kalmalarına üzülür ve babasına kızar. Babasına küçük bir ders vermek isteyen Hilde, tıpkı babasının Sofie’ye yaptığı gibi havaalanında babasının bulacağı notlar hazırlar ve bu yolla ona bir sürpriz planlar.


Sofie ve Alberto, Binbaşı’nın kontrolünden kurtulup özgürlüklerini kazanmak için plan yapar ve Sofie’nin doğum günü partisinde bu planı hayata geçirirler. Sofie oradan ayrılırken gerçek olmadıklarını bilse de sevdikleriyle vedalaşır ve bu durum onu derinden üzer.


Hikaye sonunda Sofie ve Alberto, Binbaşı’nın kitabından kaçarak kendi varoluşlarını farklı bir boyutta sürdürürler. Bu esnada Hilde, babasının havaalanında bıraktığı notlarla şaşkınlık yaşamasını sağlar.


Kitap hem felsefe tarihine bir giriş hem de insan varoluşunu sorgulatan bir yapıt olarak dikkat çeker.



Romandaki Temalar


  1. Varoluş ve Kendini Keşfetme: Sofi'nin felsefi sorularla tanışması, bireysel bir uyanışı temsil eder. Her bireyin kendi kimliğini ve dünyadaki yerini sorgulaması gerektiği vurgulanır.

  2. Evrensel Merak: Kitap, felsefenin meraktan doğduğunu söyler. Çocukların doğal merakını yitirdiğinde dünyayı anlamlandırmanın zorlaştığı ifade edilir.

  3. Gerçeklik ve Kurgu: Sofi'nin bir roman karakteri olduğunu fark etmesi, okuyucunun "Benim dünyam gerçek mi?" sorusunu sormasına neden olur. Bu durum bireyin kendi gerçekliğini sorgulamasını hedefler.

  4. Felsefi Bilginin Aktarılması: Roman, okuyucuya felsefe tarihini sistematik bir biçimde sunar. Karmaşık kavramlar, örneklerle basit hale getirilmiştir.



Yapısal Analiz


Sofinin Dünyası iki katmanlı bir yapıya sahiptir. Birinci katmanda, klasik bir büyümek ve olgunlaşma hikâyesi anlatılır. İkinci katmanda ise metanarratif bir boyut vardır; yani hikaye kendi varoluşunu sorgular.


Yazarın, okurlarına felsefi bir oyun sunduğu söylenebilir. Roman, okuyucuyu hem hikayenin hem de felsefenin aktif bir parçası haline getirir.


Sofinin Dünyası, felsefeyi ulaşılabilir kılan nadir eserlerden biridir. Yazar, okuyucunun zihninde yeni pencereler açarak dünyaya farklı bir perspektiften bakmasını sağlar. Felsefenin uzak ve soyut bir disiplin olmadığını aksine herkesin hayatının bir parçası olduğunu anlatır.


Ancak kitap, felsefi detaylarda bazen yüzeysel kalabilir ve ileri düzey okuyucular için yeterince derin olmayabilir. Yine de felsefeye ilk adımı atmak isteyen ve felsefenin değdiği bir eseri okumak isteyen herkes için çok iyi bir başlangıç noktasıdır.



Psikolojik Yorum


Sofinin Dünyası, bireyin kimlik oluşturma sürecine psikolojik bir ışık tutar. Ergenlik çağındaki Sofi'nin, "Ben kimim?" sorusuyla başlayan yolculuğu bu yaş dönemine has kimlik arayışını sembolize eder.


  • Merak ve Zeka: Sofi'nin filozof Alberto'dan gelen mektuplara duyduğu merak, insan zihninin yeni bilgilere açıklığını ve doğal bir keşfetme ihtiyacını ortaya koyar. Bu durum, Piaget'nin bilişsel gelişim teorisindeki formal operasyonel dönem ile örtüşür. Bu dönem; 11 yaş ve sonrası dönemi kapsar. Bu dönemde bireyin ayırt etme, değişkenleri belirleme ve kontrol etme, hayal kurma, soyut kavramları kavrayabilme gibi becerileri gelişir.


  • Gerçeklik Algısı: Roman, bireyin ben algısını ve gerçeklik hissini sorgulamasına neden olur. Sofi'nin hikayesi, Carl Jung'un kolektif bilinçdışı ve arketip kavramlarına benzer bir şekilde, herkesin ortak bir bilinç akışından etkilenebileceğini ima eder.


Son olarak Sofinin Dünyası; bireyin kendisini ve dünyayı anlamlandırması için felsefenin bir araç olduğunu psikolojik bir perspektifle de ele alır. Roman, her yaştan okuyucuya kendini sorgulama cesareti aşılar.


Yazar: Jostein Gaarder

Çeviren: Sabir Yücesoy

Sayfa Sayısı: 592

Yayınevi: Pan Yayıncılık


Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page