Kendini Arafta Kalmış Hissetmek: Kaybolmuşluk Hissi, Pişmanlık ve Terapiye Açılan Kapı Üzerine
- Altuğ Psikoloji
- 4 Şub
- 3 dakikada okunur

Hayat, çoğu zaman bizim planlarımızdan bağımsız ilerliyor. Çocukken kurduğumuz hayaller, gençken belirlediğimiz hedefler, yetişkinliğe geçtiğimizde yerini bambaşka gerçekliklere bırakıyor. Bir gün dönüp baktığımızda kendimizi hiç hesaplamadığımız bir noktada bulabiliyoruz. İstediğimiz meslek yerine başka bir meslekteyiz, hayalini kurduğumuz şehirde değiliz, sevdiğimiz bazı insanlar artık hayatımızda yok… Peki bu nasıl oldu? Ne zaman bu yola saptık? Ve en önemlisi, geri dönebilir miyiz?
Kaybetmenin ağırlığını herkes bir gün hissedebilir. Kaybettiğimiz insanlar, geri getiremeyeceğimiz anılar, değiştiremeyeceğimiz geçmiş… Bazıları bizden bağımsız olarak hayatımızdan çıkıp giderken bazılarını biz kendi ellerimizle kaybediyoruz. Ve işte tam da burada pişmanlık devreye giriyor. Keşke bazı şeyleri farklı yapsaydım, keşke daha iyi anlasaydım, keşke daha sakin olsaydım… “Keşke” kelimesi bazen bir hayalet gibi peşimizde dolanıyor ve bazen de içimizi kemiren bir boşluk gibi derinleşiyor.
Ama gerçek şu ki pişmanlıklarımız zamanın akışını değiştiremez. Geçmişi tekrar yaşayamayız, olanları silemeyiz. Ama belki bu duygunun bize ne anlattığını çözebiliriz. Çünkü pişmanlık sadece geçmişle ilgili değildir. O, geleceğe dair de ipuçları verir. Nerede yanlış yaptığımızı gösterirken aynı hatayı tekrar yapmamamız için bir işaret bırakır. Ama biz bazen bu işaretleri görmeyi reddederiz.
Zihnimiz bazen bizim en büyük düşmanımız olur. Kendi kendimize en sert eleştirileri yaparız, en acımasız cümleleri kendimize kurarız. “Ben bunu hak ettim” deriz, “Zaten hiçbir şeyi doğru yapamıyorum” diye düşünürüz. Ama durup düşündüğümüzde gerçekten her şeyi mahvetmiş miyizdir? Yoksa hayatın akışı içinde elimizden geleni yapmaya çalışırken yönümüzü mü kaybetmişizdir?
İnsan bazen hayatını, bir labirentin içinde yönünü bulmaya çalışırken daha iyi anlar. Bir yola sapar, çıkmaz sokak olduğunu fark eder ve geri döner. Başka bir yöne gider, orada da engeller çıkar. Ve bir noktada, artık hangi tarafa gideceğini bilemez hale gelir. İşte arafta kalmak tam da böyle bir şeydir. Ne tam olarak ilerleyebiliyorsundur ne de geri dönebiliyorsundur. Zaman akar, insanlar değişir, hayat devam eder ama siz sanki bir yerde sıkışıp kalmışsınızdır.
Ve işte burada terapi devreye girer. Çünkü insan bazen kendine en uzakta duran kişidir. Kendi duygularını, düşünce kalıplarını, geçmişin ona nasıl yön verdiğini fark edemez. Bazı insanlar terapiye gitmeyi, bir zayıflık göstergesi olarak görür. “Ben kendi kendime yetmeliyim, kimseye ihtiyacım olmamalı” der. Oysa terapi, kendi iç dünyana açılan bir kapıdır. Terapi, bize ihtiyacımız olan cevapları dışarıda değil kendi içimizde bulmamız gerektiğini gösterir.
Kendi düşüncelerimizi fark etmek, onları yargılamadan dinlemek, kendine biraz daha şefkat göstermek… Bunlar kolay değildir. Ama iyileşmenin yolu, en başta kendi içimize bakabilmekten geçer.
Belki şu an olduğunuz yer size yanlış gibi geliyor. Belki “Burada olmamalıydım” diyorsunuz. Ama belki de tam olarak burada olmanız gerekiyordur. Belki bu yaşadıklarınız sizi olması gereken yere götüren yolların bir parçasıdır. Kaybolmuş hissetmek her zaman yanlış yolda olduğumuz anlamına gelmez. Bazen sadece, biraz durup hangi yöne gitmek istediğimize karar vermemiz gerektiğini gösterir.
Ruhunuz acıyorsa, bunu görmezden gelmek yerine anlamaya çalışmak en büyük iyileşme yolculuğunun başlangıcı olabilir. Terapi bu yolculukta, size bir ayna tutar. Ve bazen, görmekten korktuğumuz şeyleri gördüğümüzde bile artık kaçamayacağımızı fark ederiz. İşte o an, değişim başlar.
Kaybolmuş hissetmek, hayatın bir noktasında hepimizin yaşadığı bir duygudur. Ama bunun içinde sıkışıp kalmak zorunda değilsiniz. Bazen yönümüzü bulmak için bir haritaya, bazen de sadece birine içimizi dökmeye ihtiyacımız vardır. Eğer bu satırlar size tanıdık geliyorsa eğer kendi içinizde çözmekte zorlandığınız sorular varsa terapi sizin için yeni bir başlangıç olabilir.
İzmir Karşıyaka’daki Altuğ Psikoloji’de yüz yüze veya online terapi seçenekleriyle bu yolculukta size eşlik edebiliriz. Kendiniz için bir adım atmak isterseniz bize ulaşabilirsiniz. Çünkü her yolculuk, o ilk adımla başlar.
Sağlıkla ve huzurla kalın.
Comments