Lösemi tedavisi gören çocuklar ve gençler için sosyal yaşama dahil olmak ve sevdikleriyle vakit geçirmek, onlara zorluklara rağmen güç ve destek sağlar. Bu süreçte;
· Arkadaşlarıyla bir araya gelmeleri,
· Çevrimiçi sosyal etkinliklere katılmaları,
· Hobileriyle meşgul olmaları,
· Eğlenceli aktivitelere ve sanat etkinliklerine dahil olmaları,
· Doktor onayıyla açık havada kısa ve güvenli etkinliklere katılmaları
gibi adımlar, onların moral kazanmalarına ve kendilerini daha iyi hissetmelerine katkıda bulunabilir. Hastalığın ve tedavi sürecinin titizlikle yürütülmesi gerektiğinden, bu çocuklar sosyal izolasyona maruz kalabilir. Bu nedenle, çevrimiçi platformlar veya sosyal destek grupları yoluyla sosyal yaşama katılmaları sağlanabilir. Böylece, bu süreçte yalnız olmadıklarını hissetmeleri desteklenir. Onlara kendilerini ifade edebilecekleri ve hayatın güzel anlarının tadını çıkarabilecekleri alanlar yaratmak, tedavi süreçlerini daha kolay atlatmalarına katkıda bulunur.
Eğitim, tedavi gören çocuklar için gelecek hayallerini canlı tutmanın en güçlü yollarından biridir. Okula devam edebilmek, arkadaşlarından geri kalmamak, derslerle ilgilenmek hem kendilerine güven duymalarını sağlar hem de hastalıkla mücadelelerinde bir motivasyon kaynağı olur. Kendi güçlü yanlarını fark etmek ve eğitim hayatında yer almaya devam etmek, onları hastalığın gölgesinde kalmadan, hayatın normal akışını yaşayabildikleri hissiyle destekler. Öğretmenlerin bu çocuklara özel esneklikler sağlaması da onların akademik başarılarına katkı sunar. Böylece çocuklar, tedavi sürecinde kendilerini ayrışmış veya farklı hissetmeden hayallerine bağlı kalıp umutla geleceğe bakabilirler.
Eğitim hayatının devam edebilmesi için sağlanabilecek destekler nelerdir?
· Esnek eğitim programları ve hastane sınıfları: Çocuklar yoğun tedavi sürecindeyken düzenli okula devam edemeyebilir. Bu durumlarda, hastanelerde kurulan sınıflar veya çevrimiçi eğitim programları sayesinde derslerini sürdürebilirler.
· Öğretmen ve okul yönetimi ile iş birliği: Öğretmenlerin, öğrencinin sağlık durumu ve tedavi ihtiyaçları konusunda bilgi sahibi olmaları, onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
· Özel eğitim rehberliği ve psikolojik destek: Lösemi gibi zorlu bir hastalıkla mücadele eden çocuklar, duygusal açıdan zorlanabilir ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyabilir. Psikolojik destek ve rehberlik hizmetleri, çocukların sosyal ilişkilerini sürdürmelerine, derslerine odaklanmalarına ve okul ortamında kendilerini güvende hissetmelerine katkı sağlayabilir.
· Akademik esneklik ve değerlendirme: Tedavi sürecindeki çocuklar için sınav tarihleri veya ödev teslim sürelerinde esneklik sağlanması da eğitimde önemli bir destek olacaktır.
· Ebeveynlerin eğitime katılımı ve destek sağlaması: Ebeveynler, çocuklarına derslerinde yardımcı olabilir, öğretmenlerle düzenli iletişim kurarak eğitim sürecine katkıda bulunabilir. Ayrıca, çocukların evde rahatça ders çalışabilmeleri için uygun bir ortam sağlamak, onların eğitimlerine odaklanmalarına ve akademik performanslarını sürdürmelerine destek olabilir.
· Akran desteği: Çocukların hastalık sürecinde sosyal bağlarını güçlendirmek, yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlar. Akran desteği, çocukların kendilerini okulun bir parçası olarak görmelerine ve sosyal ilişkilerini sürdürebilmelerine olanak tanır.
Kardeşler ve Yakın Aile Bireyleri İçin Destek
Lösemi tedavisi gören çocukların aile üyeleri, özellikle kardeşleri, bu zorlu süreçten duygusal olarak etkilenebilir ve desteklenmeye ihtiyaç duyabilir. Tedavi süreci genellikle ebeveynleri büyük ölçüde meşgul ettiğinden, kardeşlerin duygusal ihtiyaçları gözden kaçabilir. Bu da kardeşlerde ihmal edilme, suçluluk veya korku gibi duygulara yol açabilir. Ailelerin, çocuklarıyla duygularını açıkça paylaşmalarını teşvik etmeleri, onları yalnız hissettirmemek için önemli bir adım olabilir. Ayrıca, aile içinde birlikte vakit geçirilen aktiviteler, kardeşler arasındaki bağları güçlendirir ve her birinin kendini değerli hissetmesine yardımcı olur. Böylece tedavi gören çocuk da aile desteğini hissederken, kardeşler arasındaki uzaklaşma veya ihmal duyguları önlenmiş olur. Kardeşlerin bu dönemde ihtiyaç duyduğu desteği almak, onların psikolojik sağlığını korumak için oldukça önemlidir. Aynı zamanda, tedavi sürecini anlamalarına ve bu süreçte daha güçlü kalmalarına yardımcı olur. Aile terapileri veya grup destek programları, kardeşlerin duygusal yükünü hafifletebilir ve süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarını sağlayabilir. Ebeveynlerin ve aile bireylerinin, kardeşlerin yaşadığı zorlukları fark etmeleri ve onlara empatik bir şekilde yaklaşmaları, onların duygusal dayanıklılıklarını artırır. Böylece, yalnızlık veya ihmal edilme hissi, ilerleyen zamanlarda ikincil travmalara yol açmadan önlenmiş olur. Aile içindeki bu açık iletişim ve bir arada geçirilen zaman, tüm aile üyelerinin bu zorlu süreci daha sağlıklı bir şekilde geçirmelerini sağlar.
Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi
Ceren Göle
Comments