Müzik, kişinin davranışını, düşüncelerini ve ruh halini önemli ölçüde etkileyen güçlü bir araçtır. Bununla birlikte, müzikle ilgili kişisel tercihler, sadece bir zevk meselesi değil, aynı zamanda zihinsel ve psikolojik faktörlere de bağlı olabilir mi? Bu yazıda, insanların belirli müzik türlerini neden tercih ettiklerini ve bu tercihlerinin altında yatan psikolojik faktörleri inceleyeceğiz.
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla büyüyen bilişsel müzik araştırmaları, müziğin insanların hayatına nasıl katkıda bulunduğunu keşfetme yolunda ilerledi. Farklı disiplinler, örneğin sosyoloji, felsefe, psikoloji ve nöroloji, müziğin insan algısından insan psikolojisi üzerindeki etkilerine kadar çok sayıda soruyu araştırıyor. Bu araştırmalar, bireylerin müziğe olan bakış açılarını genişletiyor ve müziğin beyin ve beden üzerindeki etkilerinden kültürel yapıların müzik algısını nasıl etkilediğine kadar geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Ayrıca müziği daha iyi benimsememiz için güçlü bir temel hazırlamıştır.
Yaş Grubu ve Tercihlerin Psikolojik Yansıması
Le Blanc, Sims, Sivola ve Obert (1996) tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırmada, katılımcılardan batı sanat müziği, caz ve rock türlerinden 18 farklı parçayı dinlemeleri istenmiş ve oldukça ilginç sonuçlar elde edilmiştir. Ortaokul öğrencileri, müzik tercihlerinde daha esnek ve açık oldukları bulunmuştur. Bununla birlikte, liseye geçildiğinde, gençlerin tercihlerinde daha tutarlı ve kararlı hale geldiği gözlemlenmiştir. Gençlerin kimlik arayışları ve sosyal çevreleri bu durumu ifade edebilir. Yetişkin dinleyici grubunda ise müzik tercihlerinin daha tutarlı ve sabit olduğu bulunmuştur. Bu bulgu, kişinin müzik beğenisini nasıl şekillendirdiğini gösterebilir. Başka bir araştırmada, iki farklı grubun içedönüklük ve dışadönüklük açısından müzik dinleme tercihleri incelenmiştir. Ayrıca, bu iki grubun duygu durumlarına göre hangi tür müzikleri dinledikleri araştırılmıştır. İçedönükler dans edilebilir ritmik ve enerjik müziği dışadönüklere göre daha az tercih ederken, yoğun müzikleri daha çok tercih etmişlerdir. Bu bulgu, içedönük bireylerin müziği daha çok bilişsel ve duygusal amaçlarla kullandıklarını, dolayısıyla dışadönüklere kıyasla müziği duygusal açıdan daha fazla önemsediklerini veya müziğe daha fazla ihtiyaç duyduklarını işaret edebilir.
Müzik tercihlerinin gelişiminde, gençler ailelerinden ve akran gruplarından etkilenebilmektedir. Bireyin kişiliği geliştikçe, aile ve akranlarının etkisi azalmakta, dijital medya ve güncel popülerliğin etkisi daha belirgin hale gelmektedir. Örneğin, bir müzik parçasının sosyal medyada sürekli olarak bireyin karşısına çıkması, onun popülerliğini artırarak müzik beğenisini etkileyebilir. Günlük yaşamda tercih ve bu tercihlere yönelik verilen tepkilerde kişiliğin önemli bir rolü vardır. Müzik tercihleri de kişilik özelliklerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Patrick Little ve Marvin Zuckerman tarafından yapılan bir çalışmada, “heyecan arayışı yüksek” olan bireylerin rock müzikle olumlu bir ilişki kurarken, dini müzikle olumsuz bir ilişki geliştirdikleri tespit edilmiştir. “Ayrıca deneyime açık” ve “dışadönük” kişilerin daha farklı müzik türlerine daha sıcak baktığını belirtmişlerdir.
Son olarak değerlendirecek olursak. Literatürde bu konularla ilgili araştırmalar sınırlı olup, genişletilmesi gerekmektedir. Müzik tercihleri, kişiliğinizden yaşam tarzınıza, ruh halinizden sosyal çevrenize kadar birçok faktörden etkilenir. Her bireyin müziği algılayışı ve ona verdiği anlam farklıdır, bu da müziğin insanlar üzerindeki benzersiz etkisini ortaya koyar.
Belki de sonraki sefere favori şarkınızı dinlerken, bunun neden sizin için bu kadar özel olduğunu düşünün. Belki de bu, kişiliğinizin veya anılarınızın bir yansımasıdır. Müzik, yalnızca bir eğlence aracı değil, aynı zamanda kim olduğunuzun bir parçasıdır.
Fatih Emre ZENGİN
Psikoloji Öğrencisi
Comments