top of page
Yazarın fotoğrafıAltuğ Psikoloji

Sadakatin Evlilikteki Rolü: Aldatma ve İhanetin Psikolojik Etkileri

Sadakatin evlilikteki rolü
Sadakat ve Birliktelik

Sadakat denildiğinde aklınıza ne geliyor? Aldatmamak mı, yalan söylememek mi, eşinize her koşulda bağlı kalmak mı?


Evliliklerin temel ilkesi olarak görülen sadakat, çiftler arasındaki güveni, bağlılığı ve uyumu simgeler. Ancak bu bağ zedelendiğinde, sadece evliliğin kendisi değil, bireylerin duygusal sağlığı da derin yaralar alabilir ve ilişki boşanma sürecine sürüklenebilir. Eşinize güven duyamadığınızda, sadakati koruyamadığınızda ya da ilişkiniz yalanlarla örülü bir hale geldiğinde evliliğiniz çıkmaz bir yola girebilir. Bu yazımızda, sadakatin evlilikteki rolünü, ihanetin ilişkilerde nasıl yaralar açabileceğini ve güveni yeniden inşa etme yollarını ele alarak size bu zorlu süreçte rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. 


Sadakat Neden Önemli? 

Sadakatin varlığı, ilişkilerde güvenli bağlanma için önemli bir temel oluştururken, kriz anlarında da güçlü bir destek sağlar. Sadakat, çiftler arasında karşılıklı saygı, dürüstlük ve bağlılık duygusunu güçlendirir; bu sayede ilişkide güven ortamı yaratır ve duygusal güvence sunar. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, kendilerini değerli ve sevilmeye layık hissederler; bu da başkalarına güvenmeyi ve sağlıklı ilişkiler kurmayı öğrenmelerine yardımcı olur. Bu kişiler hem kendi duygularını hem de başkalarının duygusal ihtiyaçlarını anlayarak dengeli ve sağlam ilişkiler sürdürebilirler. Sadakatin sağladığı güven duygusu, bireylerin açık iletişim kurmalarını ve duygusal ihtiyaçlarını daha rahat ifade etmelerini kolaylaştırır. Bu nedenle, güvenli bağlanma stiline sahip olanlar, eşlerine sadık kalma veya onlara güvenme aşamasında genellikle sorun yaşamazlar; sadakat hem kişisel hem de ilişki içinde duygusal doyum sağlamalarına katkı sunar.


Eşler Neden Aldatır? 

Aldatmak ruhsal açıdan çok karmaşık bir durumken partnerler arasında derin yaralar açabilir. Aldatma; bireylerin kendi içsel çatışmalarını, değersizlik hissini veya tatmin arayışını açığa çıkarabilir. İş kaybı, maddi gerginlik, kişisel veya ilişkisel krizler (ilişkinin rutine binmesi, memnuniyetsizlik, anlaşılmadığını hissetmek vs.) gibi durumların yanı sıra, öz güven eksikliği, kendini ispat etme çabası, bireysel psikolojik durumlar, bağlanma sorunları ve geçmiş deneyimlerin etkisi gibi duygusal durumlarla kişiden kişiye değişen sebepler sıralanabilir. Eşler, bir ilişki içinde kendilerini yeterince değerli hissetmeyebilir veya partnerlerinden bekledikleri duygusal desteği bulamayabilirler. Bu durum, onları dışarıda onay ve ilgi arayışına yöneltebilir. Peki, içsel boşluklarını doldurmak için başkalarına yönelmek gerçekten bir çözüm mü? 


Aldatmanın ve Aldatılmanın Psikolojik ve Duygusal Tarafları 

Aldatan taraf için aldatmak geçici ya da saklanabilir bir durum gibi gözükse de aslında uzun vadede içsel çatışmaların getireceği psikolojik etkiler de yorucu ve yıpratıcı olabilir. Aldatma, bireyin kendi değerlerine aykırı bir eylemde bulunmasının sonucu olarak özsaygı kaybına yol açabilir ve stres ile kaygı düzeylerini artırabilir. Aynı zamanda, kişinin dürüstlük ve sadakat değerleriyle çatışmaya girmesi, içsel bir suçluluk duygusunu da beraberinde getirir; bu, bireyin duygusal dengesini sarsabilir. Aldatan taraf, zamanla yaptığı davranışı rasyonelleştirme çabasına girebilir fakat bu çaba suçluluk hissini tamamen ortadan kaldırmaz. Rasyonelleştirme veya inkar yoluyla rahatsızlıklarını bastırmaya çalışsa da bu durum genellikle zihinsel bir yük oluşturarak zorlayıcı hale gelebilir. 


Aldatılan taraf için ise bıraktığı hasar daha yoğun ve geri döndürülemeyecek şekilde olabilmektedir. Aldatılma kişilerde güven kaybı, değersizlik hissi, öz güven kaybı veya da yetersizlik hissi yaratabilir. Aldatılan kişi, kendini yetersiz ya da eksik hissederek, "Neden ben?" veya "Bende ne eksik?" gibi sorgulamalarla kendini suçlamaya yönelebilir. Bu tür deneyimler, gelecekteki ilişkilerine dair olumsuz ve çarpık düşüncelere sebep olabilir; örneğin, tüm ilişkilerinde aynı durumu yaşama korkusu ve tekrar aldatılma endişesi kişinin zihninde yer edebilir. Aldatılmanın psikolojik etkileri ise depresyon, kaygı bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarla kendini gösterebilir. Bu nedenle bireyin tüm duygusal ve zihinsel sağlığını etkileyebilecek bir travma olarak değerlendirilebilir. 


Sadakatin Yeniden İnşa Edilmesi, Aldatılmak Affedilir mi?

Aldatma, bir ilişkideki en sarsıcı güven kayıplarından biri olarak kabul edilir. Peki, affetmek, geçmişte yaşananları unutturur mu? Aldatıldıktan sonra, “Acaba ilişkiyi yeniden kurabilir miyim?” ya da “Bunu affetmek mümkün mü?” gibi sorularla baş başa kalmak, oldukça zorlu bir süreçtir. Bu durumda olan birine nasıl yardımcı olunur? Ya da aldatılan kişi gerçekten affedebilir mi?


Affetmek, aslında bir seçimdir ancak bu seçim elbette kolay değildir. Affetmek demek, unutmak ya da olan biteni görmezden gelmek demek değildir. Aldatıldığınızda; hissettiğiniz öfke, hayal kırıklığı ve güvensizlik duyguları bir anda geçmeyecektir ama bu duygularla başa çıkarken, sadakati yeniden inşa etmek her zaman imkansız da değildir. Aldatan kişi gerçekten pişman mı? Bunu samimi bir şekilde sorgulamak önemlidir çünkü affetmek için yalnızca aldatılan kişinin değil, aynı zamanda aldatılan kişinin de değişime ve ilişkiyi düzeltmeye çaba göstermesi gerekecektir. Aldatmayı bir hata olarak görmek ve tekrarlamamak için samimi bir şekilde gerekli adımları atmaya karar vermek yeniden güven inşa etmenin ilk adımıdır. Bu süreç, her iki taraf için de zorlu olabilir çünkü yaşanan güven kaybı, partnerler arasında sürekli bir sorgulama ya da huzursuzluktan kaynaklanan öfke gibi sorunlarla başa çıkmayı gerektirebilir.


Nasıl Baş Edeceğim? 

Aldatan ve aldatılan taraf için baş etme stratejileri, ilişkilerde yaşanan en büyük sarsıntılardan sonra önemli bir sorumluluk ve süreç gerektirmektedir. Peki, her iki taraf da bu süreçle nasıl başa çıkabilir? Aldatan taraf, önceki hatalarını nasıl düzeltir ve partnerine güvenini nasıl geri kazandırır? Gerçekten pişman mı? Bu soruları sorarak başlamak, süreci daha net anlamaya yardımcı olabilir. Aldatan kişi, suçluluk duygusuyla nasıl başa çıkacak? Kendini affettirebilir mi? Burada, en önemli adım dürüst olmak ve gerçekten pişmanlık göstermektir. Ancak güveni yeniden inşa etmek için yalnızca sözler yetmez, davranışlar da çok önemlidir. Sürekli şeffaflık, samimiyet ve sadakat göstermek gerekmektedir.


Peki ya Aldatılan Taraf?

Güven kaybının yarattığı düşüncelerle, zaman zaman kendilerini sürekli sorgularken bulabilirler: “Gerçekten yeniden güvenebilir miyim?” Bu sorunun cevabı kolay olmasa da zaman içinde iyileşme mümkündür. Belki de en önemli şey, duygusal olarak kendilerini sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeleridir. Duyguları bastırmak yerine hisleri paylaşmak ya da gerekirse bir uzmandan destek almak çok önemli katkılar sağlayabilir. Kendinizi toparlayabilmek için affetmek zorunda değilsiniz. Dediğimiz gibi; affetmek bir seçimdir. İyileşmek için önce kendinize şefkat göstermeniz gerekmektedir. 


Bu süreçler, yalnızca duygusal değil, aynı zamanda psikolojik olarak da oldukça yorucudur ve bazen yalnız başa çıkmak zor olabilir. Bu noktada, Altuğ Psikoloji olarak sizlere destek olabileceğimizi unutmamanızı isteriz. Çift terapisi, aile danışmanlığı ve bireysel danışmanlık hizmetlerimizle güveni yeniden inşa etme, duygusal iyileşme ve sağlıklı ilişkiler kurma konusunda uzman desteğine ihtiyaç duyuyorsanız, Karşıyaka, İzmir'de bulunan kliniğimize başvurabilirsiniz.

Ceren GÖLE

Psikoloji Öğrencisi

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page