top of page
Yazarın fotoğrafıAltuğ Psikoloji

Sosyal Medyanın Psikolojik Sağlığa Etkileri Nelerdir, Aşırı Kullanımında Neler Olur, Olumsuz Etkilerinden Kaçınmak İçin Neler Yapmalıyız?

Güncelleme tarihi: 17 Eki

sosyal medyanın psikolojiye etkisi
Sosyal Medya ve Mental Sağlık

Kimimizin kaçış yeri olan kimimizin yalnızca bilgilenmek amacıyla kullandığı kimimizin eğlence açlığını kapattığı kimimizinse sosyalleşmesini sağladığı sosyal medya, hayatımızın çok önemli bir yerinde kalmaya ve gün geçtikçe önemini arttırmaya devam ediyor. Gerek medya çağında olmamız gerek sağladığı kolaylıklar sosyal medya kullanımına olan heves ve ilgiyi arttırma için yeterli olabiliyor. ‘’Sosyal medya olmasaydı keşke’’lerin, ‘’Sosyal medya olmadan yaşayamam’’larla çakıştığı bu medya çağı, psikolojik sağlığımızı da bir o kadar olumlu ve de olumsuz etkilemekte. Bu yazımızda, olumsuz etkilemesini azaltmaya, olumlu etkilerini de bilinçli kullanmaya odaklanacağız. Hazırsanız, bu masum görüntüsüyle bizi zehirleyebilen ‘sosyal medya’nın etkilerine bakalım.

 

Sosyal Medyanın Olumsuz 5 Etkisi

1.     Sosyal Karşılaştırma ve Yetersizlik Hissi: Sosyal medya kişinin ‘paylaştığı’ kadar kendini var ettiği bir alandır. Yani mutsuz olduğunda mutlu bir profil çizmek de mümkündür, insanların tanımasını istediği gibi anlatmak da… Haliyle mutlu lanse edilmiş bir hayatı mutsuz olduğumuz bir süreçte izlemek kendimizi karşılaştırmamıza sebebiyet verebilir. Bu durum sosyal medya kullanımının ardından oluşan en kritik etkidir aslında çünkü bu durumla baş etmek kişiyi yıpratabilir, bu yıpranmışlığı fark etmesi kolay olmayabilir ve normalleştirebilir. Ardından bunun normal olduğuna inanmak kişinin olumsuz bakış açısını daha çok ortaya çıkaracağından yetersizlik hissini yok etmek için kendini olmadığı biri gibi gösterme ve kanıtlama çabasına girebilir. Kişinin kendinden uzaklaşması da istemediğimiz bir durumdur.

2.     Bağımlılık ve Zaman Yönetimi: Sosyal medya platformları üstüne düşünülmüş algoritmalardan oluştuğu için kişinin o anda, orada kalmasını sağlayacak düzenlemelerle kişiyi bağımlı hale getirebilir. ‘’Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığınız’’ kısım tam da burasıdır aslında. Bağımlı olmaya iten algoritmalar zaman yönetimi ve otokontrol konusunda iyi olmayan kişileri tuzağa düşürebilir. Yapacağınız onca iş varken telefonda vakit geçirmek en keyifli ve en kolayıdır çünkü. :)  

3.     Bilgi Kirlilikleri: Bir konu hakkında düşüncesini ifade etmek isteyen herkesin erişiminde olduğu için bilgi kirliliklerini ortaya çıkarabilir. Sosyal medya kullanıcıları doğru bilgiden ziyade hızlı bilgiye alıştıkları için doğruluğunu araştırmayıp var olana inanma eğiliminde olabilir. Bu da bilgi kirliliklerinin artmasına yol açmaya devam eden etkenlerden birisidir. Hızlı bilgi evet güzeldir fakat bizi doğru bilgi kurtaracak! Değil mi?

4.     Sağlık ve Uyku Sorunları: Sosyal medya kullanımının fazla zaman alması ve bağımlılığa itmesi, çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Kötü haberlere maruz kalan kişi kendini kaygılı ya da depresif bir hisle bulabilir. Kaygı, stresi ve olumsuz hisleri doğuracağından uyku kalitemize ve ruh halimize kadar birçok durumu etkileyebilir.

5.     Benlik Saygısı ve Zorbalıklar: Genellikle sosyal medyayı aktif olarak kullanıp daha çok paylaşım yapanlarda gördüğümüz bir durumdur. Kişi medyada aldığı beğeni ve ilgiden dolayı gerçek hayatta da bunu görmeyi isteyebilir. Sosyal beğenilirlik ihtiyacı kişinin kendi yaşamını daha çok eleştirmesine ve yargılamasına yol açabilir. Bu da benlik saygısını zedeler. Medyada görünür olan kişilerin maruz kaldığı zorbalıklar da benlik saygısı üzerindeki yıpratıcı eleştirilere dönüşebilir. Kişi zorba düşüncelerle kendini yargılayabilir ve yapılan saldırı/alay davranışlara karşı savunmasız kalabilirler.

 

Sosyal meydanın aşırı kullanımı da olumsuz tüm etkilere evrilmesine neden olabilir. Medyanın aşırı kullanımı psikologlar tarafından asla önerilmeyen bir durumdur çünkü medyanın getirdiği bağımlılıklar, sağlık ve zaman sorunları, olumsuz hisler kişiyi anksiyete ve depresyon gibi süreçlerin yaşanmasına itebilir. Yalnızlık hissiyle sosyal medya kullanımını arttıran kişinin ironik bir şekilde daha da yalnızlık ve yetersizlik hissine maruz kalması sıklıkla gözlemlediğimiz bir durumdur. Haliyle kişi kendiyle ve gerçek hayat algısında mesafeler yaşayabilir.

 

Hep olumsuzlardan bahsettik, peki sosyal medyanın olumlu etkileri var mı?

Sosyal Medyanın Olumlu 3 Etkisi

1.     Akran Destekleri ve Faydalı Topluluklar: Özellikle toplumu ilgilendiren konulardaki dayanışma ortamı, kişiye umut ve fayda aşılayabilir. Aynı krizi yaşayan kişilerin birbirine desteği sosyal yalnızlıkta iyileştirici bir etkiye sebep olacaktır. Bu topluluklar ve destekler yardımlaşma ve sosyal farkındalık oluşmasına katkı sağlar.

2.     Bilgiye Hızlı Erişim: Bilgiye kolay erişim sunar fakat takip ettiğimiz kaynakların güvenilirliği çok önemli! Böylelikle gündemi daha yakından takip etmek, sosyal medya kullanıcılarına sağladığı bir etkidir.

3.     Sosyalleşme ve Bağlantı Kurma: Kişi gerçek hayatta görünür olmaktan rahatsız olabilir. Genellikle çocuk ve ergenlerin daha sık amaç edindiği bir durumdur sosyal medyada sosyalleşmek. Ebeveynlerin bilinçli gözetimlerinde bu, kişiyi iyi ve anlaşılabilir hissettirebilir. Sosyal medyada sosyalleşen kişi, diğer kullanıcılarla kendi yetkin olduğu konularda kolayca bağlantı kurmasını sağlayabilir. Bu durumun iyiye kullanılmasını ‘akran ve iletişim desteği’ olarak adlandırabiliriz.

 

Sosyal Medyanın Olumsuz Etkisinden Kaçınmak İçin Neler Yapabiliriz?

  • Sosyal medyanın bilinçli kullanımı olumsuz etkisine maruz kalmamak adına en etkili yöntemdir. Buna amaca göre kullanım da diyebiliriz aslında. O anki amacımız bir bilgi erişimiyse eğer yalnızca buna odaklanmak bizi zararlı etkilerinden kurtarabilir.

  • Sosyal medya kullanımına günlük zaman sınırları koymak da kişideki otokontrolü sağlayacağı gibi zaman yönetimine de katkıda bulunacaktır.

  • Aynı zamanda dijital detoks yapmak, bazen bildirimleri kapatmak bile bu işin parçası aslında. Denemekte fayda var!

  • Tüm bunların yanı sıra, gerçek ve sosyal hayat aktivitelerini arttırarak medyanın evhamlı ortamından kurtulabilmemiz de mümkün. Dijital kadrajdan uzaklaşıp gerçek hafızanıza bir şeyler kaydetmek ilaç gibi gelebilir! Bu an’ı unutmayacağım diye pür dikkat çevreyi izleyen gözler, o anı unutmamak için çekilip kaybolan fotoğraflardan daha kıymetli olabiliyor çünkü.


Her durumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da var gördüğünüz gibi. Dijitalleşen hayat telefonlarımız, sosyal medya hesaplarımız üzerinden yaşanmaya başlıyor istesek de istemesek de. Birini tanımaya çalışmanın ‘’medya’’dan geçtiği bir dönemde yaşadığımız için insan buna adapte olmaya çalışırken elbette zorlanabilir, sosyal medyanın getirdiği kurallara uymak zorunda kaldığı için kendini buradan soyutlamak isteyebilir ya da maruz kalabilir. Bu yüzden günümüz medya çağının olumsuz etkileriyle mücadele etmeye çalışmak da muhtemel. Haliyle sosyal medyanın insanı etkileyen psikolojik tarafları bizler için daha kıymetli. Bu olumsuz ya da anlam veremediğiniz hislerin sebebinin sosyal medya olmasını fark edemiyor olabilmek de medyanın gerçeklikle arasındaki mesafeden diyebiliriz.


Sizler de bu etkilerden muzdaripseniz ve bir destek almak istiyorsanız, sizleri İzmir Karşıyaka Alaybey’de bulunan Altuğ Psikoloji, Psikoloji Danışmanlık Merkezi’ne bekleriz. Burada online terapi ya da İzmir’de bir Uzman Psikolog ile görüşmek isterseniz numaramız üzerinden iletişim kurabilir, ücretsiz tanışma görüşmesi talep edebilirsiniz.

 

Sağlıcakla ve huzurla kalın. Özel ve değerlisiniz.

 

Ege Üniversitesi, Psikoloji Öğrencisi 

Sena Nur Avcı

35 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page