top of page
Yazarın fotoğrafıAltuğ Psikoloji

Travma ve İkincil Travma: Psikolojik Müdahale ve Toplumsal Etkiler

ikincil travma
Toplumsal olaylar da ikincil travmayı oluşturabilir.

Türkiye gerek kozmopolitik yapısının getirisi olarak gerekse coğrafi koşulları sebebiyle bir “Travma Ülkesi” olarak adlandırılabilir. Travma özellikle insanların, 2010’lu yıllarda ağzından çıkarmadığı depresyon sakızının 2020’li yıllardaki muadili olmasının getirisi olarak bir istismar alanına dönüşmektedir.  Özellikle ruh sağlığını tehdit eden bu olgu, bireylerin hassas psikolojilerini etkileyerek derin yaralar açmaktadır. Peki nedir bu travma, hangi koşullarda nasıl kendisini gösterir? Bu soruları cevapladıktan sonra ikincil travmaya ve müdahale programlarına sizlerle değineceğiz.


Travma Nedir?

Travmayı tanımlarken dikkatli olmak, kavramın yerinde ve doğru kullanılması açısından büyük önem taşır. Travma, bireyin doğasına aykırı olarak gelişen ani ve beklenmedik bir olay sonucunda ortaya çıkan, kontrol edilebilirliği düşük psikolojik bir yaralanmadır. Deprem, şiddet, cinsel istismar, ani kayıplar veya terör saldırıları gibi olaylar, travmatik deneyimlerin başlıca nedenleridir. Bu olaylar, bireyin yaşama ve kendine dair temel güven inancını derinden sarsar. İnsanların çoğu, dünya ve kendiliklerine dair adalet ve güven temelinde bir inanca sahiptir. Örneğin, kimse cinsel istismar veya terör eylemlerinin kendisinin ya da yakınlarının başına geleceğini düşünmez. Ancak travmatik olaylar, bu inancı yok eder ve bireyi derin bir boşluğa sürükler. İnsanların bu tür olaylar karşısında verdikleri tepkiler farklılık gösterse de, travmanın bıraktığı psikolojik hasar her bireyde derin ve kalıcı olabilir. Travma, kişinin kendini güvende hissetmediği bir gerçekliğe zorlar ve bu güvensizlik hissi, zihninde sürekli tekrar eden otomatik bir düşünceye dönüşebilir.


Travma Sonrası Stres Tepkileri ve Psikolojik Müdahale

Travmatik olay yaşandıktan sonraki ilk süreç oldukça önemlidir. Mağdur, oldukça hassas ve tehlikeye açıktır. Bu noktada ruh sağlığı uzmanlarına oldukça büyük bir iş düşmektedir. Travmatik olaylardan hemen sonra müdahale edilmesi gereken en önemli süreç, mağdurun güvenlik ve fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Sonrasında ise psikolojik ilk yardım devreye girer. Bu aşamada, bireyin yaşadığı duygusal karmaşa ile baş edebilmesine destek olunur. Travmatik olay sonrası stres bozuklukları farklı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Majör depresif bozukluk, genel kaygı bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, kimlik çözülmesi örnek gösterilebilir. Sarsıcı olay sonrasında mağdurun bireysel özelliklerindeki değişimler de gözlemlenebilir. Örneğin içedönüklük ya da günlük alışkanlıklarına daha sıkı bir şekilde bağlanarak değişimlerden kaçınma örnek olarak sunulabilir. Bu değişimlere travmada uygulanan psikolojik ilk yardım ve psikososyal gruplardan farklı yaklaşımlarla müdahale edilmelidir.


Travmalarınızla Baş Edebilmenizi Sağlayabilecek 4 Farklı Yaklaşım

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi: Bireyin travmatik olaylarla ilgili olumsuz düşünce kalıplarını ve inançlarını yeniden yapılandırır.

  2. Şema Terapi: Kişinin geçmişten getirdiği uyumsuz şemaların (düşünce yapılarının) çözümüne yönelik müdahaleler içerir.

  3. EMDR, "Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme": Travmatik anıları işlemede etkili bir yöntemdir.

  4. Psiko-eğitimler:  Bireylere travma ve psikolojik süreçler hakkında bilgi verilir, bu da onların iyileşme sürecinde bilinçlenmelerine yardımcı olur.


Bu yöntemler, danışanın psikolojik iyileşme sürecine katkı sağlayarak, travmanın uzun vadeli etkilerini en aza indirmeyi hedefler.


İkincil Travma: Travmatik Deneyimlerin Dolaylı Etkileri

Travmatik olaylara doğrudan maruz kalmak zorunda olmasak bile, olayların etkilerini dolaylı olarak yaşayabiliriz. Buna ikincil travma denir. Günümüz dijital dünyasında internet ve sosyal medya, travmatik olayların anında yayılmasına neden olur. 2023 yılında Türkiye'de yaşanan büyük depremler bunun en çarpıcı örneklerindendir. Travma sonrası stres belirtileri yalnızca depremzedelerde değil, deprem bölgesinden uzakta yaşayan bireylerde de gözlemlendi. Görsel medya ve sosyal medyada yayılan sarsıcı görüntüler, bireylerin güven duygusunu zedeleyerek ikincil travmaya neden oldu.

Günümüzde internet, hayatımıza pozitif katkılarda bulunan, hayatımızı güzelleştiren ve kolaylaştıran bir teknolojidir. Ancak internetin etkisini bu cümle ile bırakırsak, karanlık yüzünü es geçersek hata yapmış oluruz. İnternetin, bilginin hızlı yayılması üzerine çok etkin bir rolünün olduğuna herkes katılır. Fakat bilginin hızlı yayılması, bilgi kirliliği unsurunu da barındırmaktadır. Bunun yanında internet, olayları tek tıkla herkesin ekranına düşürebilecek bir teknolojidir. Bu kadar hızlı bilgi paylaşımının olduğu bir ortam ikincil travmaya ön ayak olmaktadır. Peki nasıl? Örseleyici ve sarsıcı olaylar, internet ortamında haber edilerek birçok kişiye sunuluyor. Bazıları görsellerle bazıları videolarla bazıları ise sadece röportajlarla destekleniyor. Travmada değindiğimiz dünyanın güvenli bir yer olduğu inancına sahip diğer insanlar bu travmatik haberleri okuyarak, izleyerek inançlarını farkında olmadan da sarsabilmektedirler. Örnek için çok eski zamanlara gitmemize gerek yok. Bütün Türkiye’yi derinden sarsan, 11 ilimizi etkileyen, milyonlarca insanın hayatını değiştiren 2023 depremini ikincil travmayı tanımlarken referans alabiliriz. Blog yazımızın başında belirttiğimiz gibi ülkemiz doğal afetler ülkesi. 2023 Depreminden etkilenmeyen şehirlerde yaşayan fakat deprem potansiyeli olan şehirlerde yaşayan insanların çoğu kendilerini güvende hissetmiyorlar. En ufak sarsıntıya karşı aşırı duyarlılar. Bu durumu pek çok şekilde açıklayabiliriz ama konumuz üzerinden gitmemizde ayrı bir önem var. İnsanlar depremin korkunç yüzünü gerek televizyonda gerekse sosyal medyada yayınlanan görüntülerle, yapılan röportajlarla gördüler. İkincil travma yaşadılar.


İkincil Travmanın Belirtileri

İkincil travma, doğrudan bir travmatik deneyim yaşamamış bireylerde bile benzer psikolojik semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu belirtiler, kişinin yaşadığı stres düzeyi ve psikolojik duyarlılığına bağlı olarak farklılık gösterebilir. İkincil travmanın başlıca 8 belirtisi şunlardır:

  1. Kaygı ve Huzursuzluk: Sürekli bir endişe hali, geleceğe dair korkular ve yaşanan travmatik olayların yeniden yaşanacağına dair kaygılar.

  2. Fiziksel Etkiler: Baş ağrısı, kalp çarpıntısı, baş dönmesi gibi somatik rahatsızlıklar, ikincil travmanın sık görülen fiziksel belirtileridir.

  3. Rüyalar: Travmatik olaylarla ilgili kabuslar görme durumu, uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

  4. Sosyal İzolasyon: İletişim kurmada zorluk ve sosyal etkinliklere katılmaktan kaçınma, bireylerin sosyal çevrelerinden uzaklaşmasına neden olabilir.

  5. Duygusal Değişimler: Ani öfke patlamaları veya sinir krizi gibi duygusal dalgalanmalar, ruh sağlığını tehdit eden önemli belirtilerdir.

  6. Dikkat Dağınıklığı ve Konsantrasyon Bozukluğu: Günlük işlevselliği etkileyen dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon zorluğu, ikincil travmanın psikolojik etkilerini yansıtır.

  7. Güvensizlik ve Belirsizlik: Tekrar yaşama korkusu ile birlikte, güvenli bir ortamda olma hissinin kaybolması.

  8. Suçluluk Hissi: Travma yaşayan bireylere karşı kendini suçlama ve utanç duygusu, ikincil travma yaşayan bireylerde sık görülen bir durumdur.


İzmir Psikolog & Psikolojik Destek

Bu belirtiler, ikincil travma yaşayan bireylerin ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Erken müdahale ve profesyonel psikolojik destek almak, bu semptomların hafifletilmesine ve bireylerin iyileşme süreçlerine katkıda bulunabilir. Eğer siz de bu belirtileri yaşıyorsanız ya da bir yakınınızın travmatik bir deneyim yaşamasından dolayı etkileniyorsanız, İzmir Karşıyaka Alaybey’de bulunan Altuğ Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi olarak sizlere destek sunmaktan mutluluk duyarız. Uzman psikologlarımızla tanışabilir veya iletişim numaramız üzerinden terapiye başlamak için ücretsiz tanışma görüşmesi talep edebilirsiniz.


Psikoloji Öğrencileri

Yiğit Orhan

Ceren Göle

Comments


bottom of page