Gündelik cümlesi ‘’tükenmiş, çaresiz hissediyorum’’ olanlara, satırlarıma hoş geldiniz! ‘’Eski motivasyonumu bulamıyorum’’ deyip tedirgin olanlar, bir şeylerin yoldan çıktığını fark edip adını koyamayanlar… Siz de hoş geldiniz. Gelin biraz içinizdeki bitkinliğin üstüne gidelim. Motivasyon kaybınızın ihtimallerini düşünelim. İçinizdeki karmaşanın sebeplerini anlatalım. Dilerseniz, ‘tükenmiş’ hissettiğiniz anlara eşlik edelim. İnsanlığın doğasında var olan ‘’tükenmişlik sendromu’’, kişinin fiziksel, duygusal ve zihinsel enerjisinin tükenmiş hissedildiği durumu ifade eder. Günümüzdeki yaşam yoğunluğunun artması, iş yükünün ya da sorumluluklarımızın fazlalığı, yoğun strese maruz kaldığımız ortamlar, baskılar, yüksek beklentiler ve geçip giden olumsuz hayat şartları sebebiyle ‘tükenmiş’ hissedebilmemiz oldukça mümkün. 1974 yılından itibaren psikolog H. Freudenberger tarafından adı konulmuş bu sendrom, günümüzde onlarca hatta milyonlarca insanın yaşadığı bir problem olarak kabul ediliyor. Demem o ki, yalnız olmamak da bu işin parçası. Peki bu sendrom nasıl anlaşılır, neden yaşanır, evreleri var mıdır ve ‘’tükenmişlik sendromu’’ dediğimiz durumun olası çözümleri nelerdir? Birlikte detaylıca inceleyelim.
‘’Tükenme’’yi 3 boyutta inceleyebiliriz.
Duygusal Tükenme: Kişinin genellikle işi sebebiyle duygusal olarak kendini aşırı yük altında ve tükenmiş hisseder. Bu durum tükenmişliğin en önemli belirleyicisidir çünkü günlük sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanır.
Duyarsızlaşma: Kişi çevresine, sorumluluklarına ve kendine karşı duyarsız bir hal alır. İnsanlarla bağ kurmak zor gelebilir. Hissetmek ya da bunları tanımlamak konusunda zorlanabilir.
Kişisel Başarı: Kişinin başarılı konumlarında bile kişi kendini yetersiz hissedebilir. Sorunların üstesinden gelmek zorlaşır. Motivasyon kaybı yaşayan bu kişi kendini çaresiz hissedebilir.
Tükenmişlik Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Psikofizyolojik Belirtiler: Yorgunluk ve bitkinlik hissi, enerji kaybı, uyku bozuklukları, kilo kaybı, kronik soğuk algınlığı ve çeşitli psikosomatik hastalıklar…
Psikolojik Belirtiler: Duygusal bitkinlik, çabuk öfkelenme ve sinirlilik hali, huzursuzluk, eleştiriye aşırı duyarlılık, ümitsizlik, tahammül seviyesindeki azalma…
Davranışsal Belirtiler: Sık erteleme, hata yapma, işle alakalı gecikme ve gelmeme eğilimi, insan ilişkilerindeki zedeler, asabi tavır…
Tükenmişliğin Evreleri Nelerdir?
Tükenme durumu her ne kadar 4 evre ile tanımlansa da bu durum sırasıyla evreden evreye geçen değil, sürekli olan bir süreç halindedir:
Şevk ve Coşku Evresi: Kişi bu evrede işi ve yaşamı konusunda çok motivedir. Kişi iyimserdir ve kendini üretken, yaratıcı hisseder.
Durağanlaşma Evresi: Kişinin motivasyonu azalır, sorumlulukları aksamaya başlar ve verimi düşer. Kendini yorgun hissetmeye başlayabilir.
Engellenme Evresi: Kişi için stres daha merkezde rol oynar. Stres yönetimini ve kendi kontrolünü sağlamakta zorlanır. Duygusal iniş çıkışlar yaşaması mümkündür.
Umursamazlık Evresi: Bu son aşamadır. Kişi zihinsel, bedensel ve duygusal olarak tükenmiştir. Hissettikleri yerini çaresizliğe ve ümitsizliğe bırakır. Çevresinden ve kendinden kopabilir. Çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Son evreyle birlikte kişinin profesyonel destek almadan toparlaması zaman ve güç alabilir. Bu yüzden kişi uzmanlara başvurmalıdır.
Tükenmişlik Sendromunun Olası 3 Çözüm Yolları Nelerdir?
Psikoterapi: Bu durumu fark eden kişi bu sürecin sağlıklı bir sonuca kavuşabilmesi adına uzman desteği alabilir. Çeşitli terapi yöntemleri ile kişi bu konudaki becerilerini geliştirir ve zihinsel, ruhsal sürece katkı sağlar.
Kendine Zaman Ayırmak: Kişi sürekli çalışma ortamlarına ve yoğun strese maruz kaldığı için bu sendromu yaşıyor olabilir haliyle kendini ve motivasyonunu hatırlayabilmesi adına iyi hissedeceği uğraşlarına dönmek, molalar vermek süreci iyi yönde destekleyebilir.
Sosyal Destek: Çevre desteği özellikle sosyal kişiler adına bir tık ön planda olabilir. Güvendiği insanlarla hislerini paylaşması, anlaşılabildiğinde anlam bulacaktır ve bu sosyal destek kişinin yalnız olmadığını ya da aşılabilir olduğunu anlamasına yardımcı olabilir. Elbette daha birçok olası çözüm yolları bulabiliriz ve bu ya kişinin kendisini ya da çevresini kapsar bu yüzden 3 başlıkta inceleyebilmek mümkün. Ayrıca her durumda olduğu gibi tükenmişlik sendromunun tedavisi de bireyseldir ve kişinin ihtiyaçlarına göre yöntemler şekillenebilir. Günümüzde bu sendromu yaşayan milyonlarca insan var ne yazık ki. Her ne kadar alışılmış ve klişe bir terim olarak hayatımızda var olmaya devam etse de hafife alınmaması gereken bir durumdur. Kişinin bu süreci destek alarak yönetmesi kendini hatırlamanın en kısa ve en sağlıklı yolu olacaktır. Psikologlar olarak danışanlarımızı yalnızca iyileştirmiyoruz çünkü terapi almak yalnızca iyileşmekten ibaret değildir. Bilinenin aksine, sadece kişiyi dipten çekip çıkmasını beklemiyoruz. Yeri geldiğinde o karanlığa bizler de inip kişinin derinlerden çıkabilmesi için ona eşlik ediyoruz. Başta da anlattığım gibi, ‘’yalnız olmamak’’ bu işin doğası.
Siz de bu durumdan dolayı zorlanıyor, online terapi veya İzmir'de bir Uzman Psikolog arıyorsanız sizleri İzmir Karşıyaka Alaybey'de bulunan Altuğ Psikoloji, Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi'ne bekliyoruz. Burada uzmanlarımızla tanışabilir veya iletişim numaramız üzerinden terapiye başlamak için ücretsiz tanışma görüşmesi talep edebilirsiniz.
Sağlıcakla ve huzurla kalın. Özel ve değerlisiniz.
Psikoloji Bölümü Öğrencisi Sena Nur Avcı
KAYNAKÇA: Nazmiye KAÇMAZ, İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, İstanbul, 2005.
Comments