top of page

Öğrenilmiş Çaresizlik

Çaresizlik, insanın doğuştan sahip olduğu bir duygudan ziyade yaşadığı deneyimlerle sonradan öğrendiği bir durumdur. Hayatta karşılaşılan zorluklar, üstesinden gelinemeyen engeller ve ardı ardına yaşanan başarısızlıklar, bireylerin bir şeyleri değiştirme gücüne sahip olmadıklarına inanmalarına yol açar.




izmir psikolog izmir terapi izmir danışmanlık ayrılık boşanma terapi psikolog karşıyaka öğrenilmiş çaresizlik köpek balığı pedagog
Öğrenilmiş Çaresizlik

Öğrenilmiş Çaresizlik Üzerine Bir Deney

Bir laboratuvara kocaman bir akvaryum kuruldu. Bu akvaryumun içinde küçük balıklar ve bir köpek balığı için yaşam ortamı oluşturuldu. Köpek balığı, bu yaşam alanında doğası gereği küçük balıklara zarar verirken sonradan akvaryumun ortasına akvaryumu iki kısma ayıracak bir cam yerleştirildi. Köpek balığı, akvaryumun bir kısmında yaşamına devam ederken ikiye ayrılan diğer tarafta küçük balıklar kendi yaşamlarına devam etti. Köpek balığı, küçük balıklara yeniden zarar vermek için her yeltenişinde sert bir cama çarptı. Tekrar ve tekrar… Her çarpışında acı daha derindi, umutları daha da söndü ve sonunda denemekten vazgeçti. Köpek balığının küçük balıklara zarar vermek için yaptığı denemeler 28 saat boyunca sürdü. 28 saatin sonunda köpek balığı, artık küçük balıkların tarafına geçip onlara zarar vermek için çabalamayı bıraktı. Araştırmacılar sonrasında akvaryumu ikiye ayıran camı kaldırdılar. Artık köpek balığı, küçük balıklara özgürce ulaşabilirdi. Ama köpek balığı daha sonrasında  hiçbir çaba göstermedi. Hatta bu çabasızlığının yanında akvaryumun içinde istediği gibi yüzebilecek iken bile sanki araya konulan cam hâlâ varmış gibi küçük balıkların olduğu tarafa hiç geçmeyip camın konulduğu yeri aşmadan kendi alanında yaşamını sürdürdü. Yani köpek balığı görünmeyen bir duvarın ardına kendini hapsetti.


 

İşte öğrenilmiş çaresizlik… Fiziksel sınırlar kaldırıldığında bile zihinsel sınırlar yerinde kalır.

Öğrenilmiş çaresizliğin bireyler üzerindeki etkisi, artık engeller ortadan kalkmış olsa bile bireylerin harekete geçememelerine veya değişim için çaba göstermemelerine yol açar. Kendi gücüne olan inancını kaybeden kişi, başarısız olacağı ya da sonuç alamayacağı korkusuyla pasif kalmayı tercih eder. Öğrenilmiş çaresizlik, yalnızca bir duygu değil aynı zamanda bireyin potansiyelini kullanmasını engelleyen bir zihinsel pranga haline gelir. Bu zihinsel pranga, kişinin yalnızca eylemlerini değil hayallerini ve umutlarını da sessizliğe mahkûm eder. Artık dış dünyasındaki engeller değil iç dünyasındaki kabullenilmiş sınırlar onun adımlarını durdurur.


Oysa çaresizlik, gerçekte bir kader değil sadece zihin tarafından yazılmış bir hikâyedir. Ve her hikâye gibi yeniden yazılabilir. Bir an gelir, bir farkındalık veya küçük bir cesaret kıvılcımı bu görünmez zincirleri kırabilir. İşte o zaman birey, aslında her zaman içinde var olan gücü keşfeder ve çaresizlik yerini yeniden filizlenen bir umutla değiştirir.


Peki biz kaç kere görünmeyen camlara çarptık? Kaç kere vazgeçtik, denemeyi bıraktık? Oysa engeller bazı durumlarda kalkabilir, fırsatlar yeniden doğabilir. Ama önce kendi içimizdeki görünmez duvarları fark etmeliyiz. Belki de en büyük cesaret, vazgeçtiklerimize yeniden uzanmaktır.

Peki, senin önündeki görünmez cam ne?

 


Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi

Nurten Naz Öğütgen



Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
bottom of page